18 Oca 2009

ışıkları kapatın, insanlığımı giyeceğim



herhangi birisi olarak başlıyorum yazıma. ben herhangi bir dünya vatandaşıyım. ellerimin ya da gözlerimin diğerlerinden hiçbir farkı yok. herkesin bakabileceği gibi bakıyorum, onların görmediklerini görebiliyorum ama. onların yazamadıklarını yazabiliyor ellerim. duyarlığım onların yok saydıklarını algılayabiliyor ve bundan sonsuz bir acı duyuyorum. "dünya böyle bir yer miydi hep?" diye sormadan edemiyorum zaman zaman. uygarlık dediğimizi, devleti ve ona bağlı güçleri oluşturan düşünürler geleceğe nasıl olur da böylesine bir lanet bırakabilirdi? gelecek karanlık, umutsuzluktan da beter bir ideolojiye dönüşüyor zaman.

ağzımda çiğnediğim her lokma düğüm düğüm olurken boğazımda ve güvenle attığım her adım ayaklarımın altından kaydırıyorken insanlığımı hayata nasıl bağlanabilirim umutla? çocuklar ölüyor, babalar savaşın sembolleriymiş gibi bebek ölülerini gösteriyorlar. dünya yine de görmüyor. dünya duyarlığını öylesine kapamış ki dünya kendi rahatını düşünüyor. yazdım ya dünya vatandaşı olduğumu, utanıyorum öyle olmaktan da. bu kadar riyakar bir dünyanın vatandaşı olamam. vatandaşını bu kadar aptal sayan bir iradenin altına giremem.



ışık doğudan yükselirdi bugüne kadar. ışıkları kim kapadı? artık doğu da karanlık, batı batışını kutluyor zaten. bütün kara ütopyalar kitapların dışına çıktı sanki, sinema perdeleri aynaymışçasına dünyayı yansıtıyor. odama ışık girmiyor, odam dünyanın en aydınlık yeri buna rağmen. kimse görmüyor çünkü. gözleri ipek urganlarla boğdular, battal gazi filmlerindeki gibi dağladılar gözleri yalancılıkla.

ben basit bir dünya vatandaşıyım. herkes kadar sıradan, herkes kadar bir iradeyim. beni bu düzene bağlayan tüm sözleşmelerimi feshediyorum. devlete karşı tüm sorumluluklarımı inkar ediyorum bu düzen bitene kadar.



yazımı devletsiz ve milletsiz bir insan olarak bitiriyorum. en sonunda bir insan olabilmek güzel.

4 takla atıldı:

Adsız,  18 Ocak 2009 14:59  

bunu yapanlar bir de "dış dünyalar"ı araştırıyorlar "insanlık" namına... dış dünyadan gelecek olsa bazı varlıklar, hayret edecekler ufacık bir yer parçasındaki bir avuç insan evladının kendi cinsine reva gördüğü bu duruma. paylaşılamayan her ne olursa olsun, ama geç ama erken, ölüp gidecek olanlardaki bu hırs ve bu uzun vadeli planlar aklımın almadığı şeyler.

dünyayı böylesine "arındırırken" insanlardan, yerküreyi böylesine bir mahva doğru götürürken "gidecek başka bir yer"imizin olmadığının farkında mı acaba bu bir avuç "imtiyaz sahibi" çok merak ediyorum.

ashes to ashes
dust to dust

ötesi yok ki...

beenmaya 22 Ocak 2009 10:00  

ama o kadar az ki sen gibi olabilenler, en azından deneyenler o kadar az ki...

Ozan Kayra 22 Ocak 2009 14:17  

herkes tepkisini gösterebilir. kimseyi meydanlara çağırdığım yok. sokaklarda slogan atmak değil zaten olay. tepkimizi koyalım, bilinçlenelim, bilmiyorum işte. birşeyler yapabiliriz en ufağından en büyüğüne kadar..

önder 4 Şubat 2010 18:33  

http://kitapvesen.blogspot.com/ ..blogsitemizi ziyaret ederseniz seviniriz kitaplar ile ilgili guzel bir site

Web Stats

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP