29 Kas 2008

godot died in my arms, and now i'm a necrophiliac

içimdeki boşluk demiştim size. üşüyen bir boşluk, aylar önce eksilen bir parça. onu alıp gidenin hiç umursamadığı ve anlamadığı o parça. şimdilerde yerini doldurmak isteyenler var o parçanın. birileri sanki mazi tek kalemde silinmiş gibi o boşluğa yerleşip ısıtabileceklerini düşünüyorlar. "ciddiye alıyoruz hayatı. bizim sorunumuz bu." diye karar verdik. ciddiye alıyoruz hayatı ve sorunumuz bu. korkularımızı ciddiye alıyoruz, bunun için güvenemiyoruz kimseye. güvenmek istemiyoruz. "insan insanın kurdudur" diye sayıklıyoruz içimizden latince. dışımızdan bağırıyoruz boktan da olsa bir etik anlayışımız var ve 'başkaları' diye birşey yok. kendine başkalaşımın bir boyutu olsa gerek. kendine güvenmemenin, başkalarına güvenememenin, korkmanın bir başka boyutu bu.

amaca giden her yol mübahtır ey thesaurus!

amacım hayatta kalmak. bir parçamı kendim olarak bırakmak istiyorum. başa dönmemek için duvarları daha da yükseltmek, rapunzel olup yüksek bir kuleden dünyayı izlemek. hayatta kalma yolum bu. saçlarım uzun değil neyse ki. kimseyi alamam içeri. bir müddet köşe kapmaca oynamaya devam etmeliyim teslimiyetle.

son günlerde ne farkettim biliyor musunuz? neredeyse 22 yaşındayım ve yıllardır kendimi hep kasvete boğdum boşu boşuna. sanıyordum ki tasımı tarağımı toplayıp şu hayattan çekilmeliyim artık. yaşayacağımı yaşadım ve bitti 'tecrübe' denen şey. bu acitasyon muydu, yoksa kibir miydi bilmiyorum. gözlerimi açan aylar önce çekip giden o çocuktu. ondaki bilinçsizlik ve haz sevdası kendime getirdi beni.

içimdeki boşluk demiştim ya hani. onu koruyacağım. eksik olarak yaşamayı seçiyorum bilinçli olarak. kendimi kandırmaya devam edeceğim, bir süre daha. birçok şey için geç olacak belki ama bana kalanları yitirmeyeceğim. montuma sarındım ve içim ısınıyor az da olsa..

Read more...

26 Kas 2008

boynumdan dökülen bu dokunuşlar…



boynumdan dökülen bu dokunuşlar…
bitiş anıyor tenimi.
kış gülüşü oynaşıyor sonla.
bitiş anıyor gözlerimi.
ölüm benden çok uzakta.
sözlerim kısa ömrümün çakılları.

ben insanın tabiatıyla
koşarken gizli bahçemde
dudaklarımı okşuyor rüzgar.
boşluk alıyor benliğimi
koşarken gizli bahçede.

bitmek ne güzeldir
tanrının kollarında,
seviyorsan eğer onu
ve açmışsan ellerini.
ne güzeldir bitmek
tanrının kollarında.

kızıl saçlı kadın
geldiğinde bana
huzur bulacak kalbim
belki de

fotoğraf : josef koudelka

Read more...

17 Kas 2008

bloggerdaki homolog arkadaşların dikkatine

başıma gelen trajikomik bir olaydan bahsetmek istiyorum size. girdiğim bir tanım ajdamod uğur tarafından küfür içerdiği gerekçesiyle silindi. içerdiği küfürlerden birisi 'götveren'dir ki bu başlıkta bir manşet dahi var. bu konuda yazdığım mesaja gelen cevapta blogumda istediğim gibi yazabileceğimi ama homolojide küfür kullanamayacağımı yazmış. burada dikkati çekmek istediğim nokta blogum olduğunu profil sitelerinde vermiş olduğum linkten öğrenip tamamen pasif-agresif bir tavırla bunu mesajında belirtmiş olmasıdır. ve duyurular kısmında şöyle bir açıklama yapmayı teklif etmiştir:

"st_chaos isimli kullanıcı içinde küfür geçen tanım yazmasına izin verilmediği için ayrılmıştır homolojiden."

bu kısmına yorum bile yapmıyorum.

kişisel problemi olduğunu iddia etmemin sebebi yakın arkadaşlarıyla daha önce yaşamış olduğum ve anlam veremediğim kişisel bir takım olaylardır. kendisiyle de şahsen tanışmıştım. herşeye rağmen anlam verememeye devam ediyorum.

homolojide buna benzer olaylar başıma daha önce de geldi. bu sebeple aktif bir homolog olmadım.

tanımlarımı sildikten sonra üyeliğimi silmek istediğimi belirttim ama daha tanımlarımı silerken üyeliğimin silinmiş olduğunu gördüm aynı ajdamod tarafından. problemim şudur:

homoloji tanımlarımı isteğim dışında tutuyor şu anda. bütün tanımlarımın silinmesini talep ediyorum.

sizden ricam buna sözlükte herhangi bir tepki göstermenizdir. ajdamodların gönüllerince at koşturdukları bir platformda yer almak istemiyorum zaten. aşağıda sorun yaşadığım tanımı yazacağım.

teşekkür ederim hepinize..


manşet : gey profil sitelerinde gelen en saçma mesaj:

x kişisi:
selam :) naber
ben kişisi:
iyi akşamlar
lütfen profilimi oku. ardından da pencereyi kapat.
x kişisi:
valla okumam var okudum yazdım * * götün 10 metre yukarda bana taksim kaşarı değil sade adam lazım o da sen değilsin götüne çaktığımın nonoşu
x kişisi: *
sanırım oynattın akşam akşam götveren seni taksimin ucuz ibnesi seni


ps. görüldüğü üzre küfürler benim ağzımdan da çıkmamış, manşete uygun şekilde bana sarfedilmiştir.

Read more...

16 Kas 2008

aidiyet ve normal olmak üzerine

gözlerimi boyamıyorsam sizin gibi, kalçamı iki yana savurmuyorsam dudaklarımı büzüştürüp beni aranıza almaz mısınız? sizin gibi lakırtılar edemem şuh kahkahalara boğulup. renkli ve şatafatlı değil kıyafetlerim. içimden geldiği kadar esnek hareket ederim, siyah giyerim. maskülenim-feminenim diye sıkıştırmamaya çalışıyorum kendimi bir kalıba. yine de sizin kadar kadın olamadım, ya da düz bir maço.

içime çekildiğim şu günlerde yine düşünüyorum; nereye aidim ben. ekşi ter kokan erkek muhabbetlerine gelemiyorum. abartılı bir karnaval havası estiren erkek muhabbetleri ise beni daha çok boğuyor. "nereye aidim ben?" beynimin içinde dönüp duran soru bu: "nereye aidim ben?"

bu ruh hali bir süre sonra 'hangimiz normaliz?' çatışmasına yol açıyor. normal olmak çoğunluğa uygunluksa normal değilim. bu çoğunluk yer-zaman şartlarına göre nitelik değiştirebilir. gökkuşağının altında ya da köşeli dikey zihniyetlerin arasında olsun, normal değilim.

hem şaklaban hem de başbakan olamıyorum. yüzündeki boyası akan palyaço figürünün suratına tokat atmak. ya ciddi ciddi oturup konuşalım ya da eğlenelim. kaosun dibine vurmama rağmen bu kadar çelişkiyi taşıyamıyorum bağrımda.

paket düşüncelerinize ne demeli? daha doğru dürüst bilmediğiniz kavramları nasıl da atıp tutuyorsunuz. ya apolitiksiniz ya da politik olacağım diye zırvalıyorsunuz. susunuz. bilmediğiniz konularda susunuz. nasıl ki bir ameliyata girmiyorsanız, büyük düşünceleriniz de olmasın. vatandaşın politik duruşu bu değildir. çok hevesliysen oku, öğren. ama kulaktan duyma kullanma kavramları yalan yanlış.

kaçmayacağım. hiçbirimiz üstün değiliz bir diğerimize. ya da alçak değiliz. sadece kendimizi bilelim. aranızda dolaşmaya devam edeceğim. ister yerin beni, ister pohpohlayın. ama ben 'ben' olarak buralarda, oralarda olacağım. siz yine gözünüzü dört açın. belki beni de kandırırsınız.

ps. bu yazı kimseye hitaben yazılmamıştır. genel olarak bir topluluğa dair hislerdir. istisnaların kaideleri bozmadığı tezine sığınarak yazılanların arkasındayım.

Read more...

14 Kas 2008

partial tranquility ya da kısmi huzur

*

kış getirdi yine kasvetini. çirkef raslantılarıyla yine hayatın içindeyim. hava ne kadar bozarsa o kadar iyi oluyorum belki de. montuma sıkı sıkı sarılmak kalbimi de ısıtıyor artık. boşluklar yine boş kalıyor. insanları görüyorum, dinliyorum, izliyorum, duyuyorum.. herkes en iyi bilen, herkes muhteşem.. keyifler tastamam yerinde. yine de eksik olan birşeyler var hep. boşluklar hep boş kalıyor.

*fotoğraf : Ben Goossens - feeling of emptiness

Read more...

10 Kas 2008

shitfuckdamnitbloodyhellandshitagain

lafı uzun uzun ağdalamadan yazmak istiyorum. hiçbir şeyi uzatmak istemiyorum. sahip olduğum, içinde bulunduğum herşeyden, herkesten nefret ediyorum.

aile.. babamın artık ölmesini istiyorum. aksayan ayak kesilmeli, işini tam görmeyen öge silinmeli. the doors çınlıyor kulağımda.. father! "yes son?" I WANT TO KILL YOU!.. bir imaj olarak varlığını sürdüren diğer kurumlarını da dışlıyorum bu toplumun. üzerimde baskı unsuru oluşturan ve ilerlememi engelleyen ne varsa topuna siktir çekiyorum. kendilerini teksas'ta kovboy sanan yunusları, her an potansiyel suçlu muamelesi yapan polisi, bana kimliğimi soran sivilleri, hepsini silip yeniden çizmek istiyorum. atatürkçü aydın diye ortalıkta dolaşan paşa beyleri koltuklarına çivilemek ve türlü türlü cumhuriyet işkencesi yapmak istiyorum.bu toplumu ve onun geleneksel ve milli bütün unsurlarını kaldırıp çöpe atmak istiyorum.

ismi önemli değil, yazarın biri bu topluma aptal demişti ya, az bile demiş. bu toplum bi boka yaramaz. balık baştan kokar bir kere. devleti oluşturan devlet büyükleri oturmalık yerlerini büyütmüş ancak. işlerine bir oraları yarıyor gibi. yani %60la sınırlanamayacak kadar büyük bir çoğunluk aptal, gerizekalı, beyinsiz, asalak vs. ben de dahilim bu çoğunluğa.

aldığım her soluk boğazımda düğümleniyor bu topraklarda. otobüse bindiğimde burnumu delen apış arası kokusu insanımın suratına tükürme arzusu yaratıyor içimde. balık istifi, zorla millete dayayarak seyahat etmekten şikayetçi olmayan bi insan yığını yaşamayı ne derece hakedebilir ki. güdülecek koyunlardan başka bir şey değiller. bir de yün verseler, süt verseler, bari etleri yense.. o da yalan..

lafı daha fazla uzatmaya gerek yok. içimde biriken nefreti dökmemin bir yolu olmalıydı. bunu bir yerde yapmalıydım bir şekilde. hepinizi seviyorum ama siz yine de inanmayın bana.. =)

Read more...

8 Kas 2008

istiklal marşı kargaşası

Read more...

7 Kas 2008

yaşlı bir bıçkının eline dokundu öyküm
öyle titrek, öyle inançlı
ve zaman tüm olmakları sildi benliğimden
bir incir ağacının dallarında
sonbaharı tattığımda
öyle çıplak, öyle masum
ateşi göbeğimde duydum
söndüm, günahı bildim ilk kez

Read more...
Web Stats

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP