25 Şub 2009

Jamais Vu is on the road!


thesaurus polonya'dan bildiriyor. Jamais Vu yayın hayatına başlamıştır. dileyenler oradan serüvenlerimi takip edebilirler.. =p

Read more...

21 Şub 2009

blog şeysi ödülleri

gelelim blog şeysi ödüllerine.. beni bu şerefe layık gören bariisss ve euphoria of the soul arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. aşağıya yazacağım bloglar okumaktan keyif aldığım bloglardır. sıralama, ödülleme dalavereleri burda sökmez =) fırsat buldukça okumaya çalıştığım isimler bunlar. tabi tembel bir insan olduğumu eklemek boynumun borcudur. ayrıca kimseye haber verecek değilim, kimse de bhttp://www.blogger.com/post-create.g?blogID=1356701211982831526irşey yazmak zorunda değil bu mimle ilgili..



xibalba
karoshi
aydan atlayan kedi
mavi-elvn
gaykedi
günah yüklenen adam
pandora
lal
nurhan özkan
beenmaya
euphoria of the soul

Read more...

17 Şub 2009

"taşırım dünyayı sırtımda her yer benim evimdir." ya da "biraz su biraz yeşillik her yer benim evimdir."

"eşyalar toplanmış seninle birlikte
anılar saçılmış odaya her yere
sevdiğim o koku yok artık bu evde
sen"

nedense bu şarkı çalıyor kulaklarımda gitmeye bu kadar yakınken. halbuki şarkı listemde dans parçaları dönüyor. zorlama mutluluk diye buna denir. içimdeki gerginlik gittiğim yerden değil 'gidiş' merasimlerinden korktuğumdan sanırım. uçağa bindiğim an özgür hissedeceğime eminim. bu eski bir alışkanlıktan geliyor. "uçağa binene kadar dikkatli olmalısın." arkamda sana el sallayan ıslak gözlerin yükünü omuzlanmak zor gelecek sanırım.

dün güzel bir gün geçirdim. daha doğrusu akşam, artı, gece. uzaaklarda olan kali geldi, ve tabi karoshi de üçgenimizi tamamladı ve eski günleri dillendirdik. özlemişiz o günleri, sarıldık ve koklaştık bol bol. kali'yle derin derin eşeleyip hendekler açtık. zamanı gelmişti ve olmasaydı bir gözüm arkamda gideceğim bir işimi hallettim. içim daha rahat şimdi. kafamın karışma kat sayısını düşürmüşüm.

evde durumlar nasıl? ani patlamalarımla dalgalanarak seyrediyor. genel olarak gizli bir hüzün var. bu sanırım annemin parlamalarıma verdiği bir tür tepki. sözlü ve temassal korumacı yaklaşımlarına vereceğim tepkiden korkuyor. benim korkumu anlamıyor ama o. sadece onun korkusunu anlamadığımı sanarak sitem ediyor kendince. olsun.

geceden beridir bir valiz toparlama yarışı sürüyor. gerginliğimin bir sebebi de budur. temelli taşınsan ne yapacağımı merak ediyorum. o kadar büyük bir valiz ve yavrusu oldu ki 30 kilonun neresinde olacak kestiremiyorum. bir taraftan da eş-dost-akraba şeklinde interaktif bir vedalaşma söz konusu.

karoshi msn'den uyardı. hemen çıkmazsam gecikeceğim havaalanına. burada kesmek zorundayım. blogtan ayrıldığım yok. peşinizi bırakacak değilim. şimdi içimde büyüyen heyecanla birlikte yola koyulma vaktidir. hepinize selamlarımı iletirim..

Read more...

kesik kesik



sokağa söylüyorum adını. kaldırımlar beni çağırıyor. belki bir tesadüf, o sokağın köşesinden dönüşün canlanıyor gözlerimde. bakışların yukarı çevrili, ta uzaktan kesişiyor bakışlarımız. gülümsüyorsun. sokak adını fısıldıyor, yüreğim adını bağırıyor. sen tek kelimeyle aşkı çağırıyorsun: ... . soytarıyı oyna hadi; yüzünde boyalar, ellerinde ateşli yürek parçalarım. kukuletandaki ziller ölümü yokluyor çanlarmışçasına. ölümü kovalıyor aşk o dudaklardan uzaklarda.

bak. karanlık. örtülüyor üzerimize. bir utancın çocukları olmalıyız. utanmayı bilmiyoruz. asi evlatlarız. anamızı - babamızı yok saymışız bir kere. sokaklar bu yüzden dost bize. bu sebepledir ki aşk lanetli. bakışlarımız kesişiyor ince bir tülün ardından. gecenin tüm karabasanları örtüyor üzerimizi. bundan sonrası soğuk.

bilmiyorsun ki içten içe üzülüyorum senin için. daha da içime girince kendim için üzülüyorum. içime giren her dokunuş beni bir adım daha yaklaştırıyor üzüntüye. çünkü sen değilsin içime giren, neşe değil, hayat değil, varsıl bir heyecan değil. üzülmeyi öğreniyorum. boynunu eğen olmayı öğreniyorum hayatın önünde, tekrar. insan olmayı öğreniyorum, aciz. aczimi ellerine veriyorum, son bir darbeyle yere seriyoruz insanlığı.

unutmuşum. 'biz' diye bir topluluk yok artık. iki kişilik aşk bestemizin notaları dökülmüştü. aşk kuru ve tiz bir çığlığa dönüştü ağzımda. dişlerim ellerime döküldü sonra geçen her gün. bir ihtiyar mı oldum şimdi, yoksa taze bir cenin mi? parmaklarımla bir yalnızlık çizdim kumun üzerine. uzaktan bakınca sana benzeyen kocaman bir figür.

dalgalar geliyor. yüreğimi söndürmeye izlerini alıp götürerek.

30 kasım 2008 pazar

fotoğraf : jörn train station

Read more...

12 Şub 2009

ihtilal beklentisi


yakın tarihimde hala sen varsın
meydanlarda kurşuna dizilmiş aşklar
sokak aralarında koşuşan militanlar
gözlerinden asılmış halklar
ülkeminki gibi geçmiş, karanlık ve karmaşık
sevdiğinin mendilini koklayan delikanlılar
barut tutuyorlar şimdi sevdiğini özleyenlere
çarpışma sesleriyle infilak etmiş
sisli mazi açan çiçeklerin adı
çiğ damlaları kan kokuyor tan ağarırken
toprakları kül tadıyor şehirlerin
bir kurşun sakladım
o kaçarsa korkuyorum öleceğimden
yumuyorum düşlerimi en uzağına atmak için
sıkı bir ihtilal çıktı evimden


şarkı : antony and the johnsons - i fell in love with a dead boy


ps. bu şiiri daha sonra yayınlamayı düşünüyordum ancak herkes sevgililer günü yazısı yazmış. çok kıskandım ve dayanamayıp yayınladım işte.. =)

Read more...

11 Şub 2009

kaybedenlerin anası


tüm kaybedenlerin anasıyım
eteklerimde intihar
ihtiyardır bacaklarım
toprak altımdan kayar
yıldızlar saçlarımda kepek
gözleri delilikle bağlı her yürek
şakaklarımda şefkat arar
yolsuz sürgünlerin el süreceği kapı
yalnızlık hanıma açılır
sakin geceyi boynuna asan
sabrı sesimde duyar
öyle korkusuzum
bilirim dünya sözüme bakar
umudun kardeşiyim
kaybedenlerin anası

Read more...

4 Şub 2009

let there be light --> Jamais Vu

arkadaşlar,
polonya'ya gittiğim zaman orayla ilgili izlenimlerimi ve anılarımı anlatmak için bir blog açtım. dileyenler oradan takibe devam edebilirler. blogumun isim annesi LAL sayılır. buradan kendisine teşekkür etmek istiyorum.

hayatıma yeni güzelliklerin ve tecrübelerin gelişlerini müjdeleyen bir ad seçtim: Jamais Vu. henüz hiçbir yazı girmiş değilim ama yolculuğa başlar başlamaz güzel yazılar gireceğimi umuyorum.

aşağıdaki linkten yeni bloguma ulaşabilirsiniz:

Jamais Vu

Read more...

2 Şub 2009

arsız bakire

mahcup gecelerdeki tutunacak dalınım bu uçurumda
özleyişle dolu bir hüzün bizi birleştiren
hani o ilahi aşklarla dolu bekleyiş..
masum sevdasını bir yılanın zehrinden alan öksüz sevi
ya annesi var ya da babası

kapı eşiklerindeki yaşlara teslimsin
yüksek duvarlardan düşen haylaz orospu
bekaret tapınağının kutsal fahişesi
tapınağın kutsal bakiresi...
ölüm öncesi iniltilerin yorgun arayışları
düşlerinde soluk bulur
ihtirasın süt liman olmuş bir okyanus
derinlikte vahşi akıntıları olan

Read more...
Web Stats

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP