24 Haz 2009

döküntü


geldi, kapımdan baktı çekinceli bir ifadeyle. beklenendi o, özlenen ama korkulan. güvenmediğinden korkarsın, tekrar tekrar tekrarlanan tereddütlerin olur. uzaktan bakarsın önce, temkinlisindir - öyle sanıyor da olabilirsin. suratına tükürmemek için tutarsın kendini kasım kasım. yavaş yavaş dökülür inciler, kelimeler cümlelere varır. bakarsın cengaver cesaretini takınmıştır yine. neye güvendiğini anlamazsın. sevgine mi? =) sevmek her koşulda yeniler mi? insan kendi içindeki sevgiye güvensin önce.

akıl ve kalp arasında gidip geliyorum. orta yolu bulacağımdır bir yerde. kalbimin bu hızlı atışları 'geri dönüş'ten midir, 'umut'tan mıdır bilemiyorum ama göğsümde nefesimi daraltan hissin neyden olduğunu biliyorum. üst paragrafta özet-üstü bir şekilde anlattığım durumdan kaynaklanıyor.

üçüncü paragrafı satırlarken (kalem kılıçtan üstündür! =)) bunu okuyacak olmasının verdiği rahatsızlıkla açık açık yazamamanın verdiği kaygılı vaziyeti belirtmek istiyorum. hazır direkt hitab etmişken şunu da ekliyim.. birlikteyken okumadığın kadar çok okuyorsun blogumu. işte buna kıl oluyorum abi! =)

2 takla atıldı:

beenmaya 25 Haziran 2009 09:59  

ah dün yarım kaldı konuşmamız ya özledim pek çok ama kavuşmamıza da az kaldı işte buna da sevindim pek çok :)))

bu arada benim sloganım giriyor böylesi durumlarda devreye; ah benim akılsız yüreğim ve yüreksiz aklım :)))

Ozan Kayra 25 Haziran 2009 12:13  

halbuki msn'den pırt diye çıktığında çok sevinmiştim. gelince şöyle sağlam bi sarılalım toplucak =)

o zaman hepbirlikte tekrar edelim: AH BENİM AKILSIZ YÜREĞİM VE YÜREKSİZ AKLIM!! =))

Web Stats

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP