12 Ağu 2008

aliens 3

sıradan bir gündü. her zaman olduğu gibi sabah ilk derse geç kalmıştım. dersin adı introduction to political science, dersin hocası da bölüm başkanıydı. ilk derste kitaptaki konuları sınıfa dağıtmış, her gruptan o konuyu slaytlar hazırlayarak sınıfta anlatması istenmişti. geçen yazımda bahsettiğim 'çalışkan kızlar'ın konusu pek içimi açmamıştı. ben de hocaya gidip hangi grupta kimler var ve konuları ne öğrenmek istedim. aldığım cevap biraz şaşırtıcıydı:

" kendi işini kendin yapabilirsin. arkadaşlarına sor."

suratımın aldığı ifadeyi birçok kişi tahmin edebilir. böyle bir cevap beklemiyordum elbette. hocanın yakınında oturan iki kız araya girip onların grubuna dahil olabileceğimi söylediklerinde de içimden of çekerek suratlarına boş boş bakmıştım.

"sizin konunuz ne?" öyle ya da böyle konuyu beğenmemeliydim.

"tabi bize katılmak zorunda değilsin. sen bilirsin." dendiğini duydum. hoca da müdahalelerine devam ederek çalışkan kızlara katılmamı önerdi. cevabım şöyleydi:

"kendi işimi kendim halledebilirim hocam. sağolun!"

"neden kızıyorsun uğur?"

( cinnet getirip bölüm başkanını azarlayan salak öğrenci ) " kızmıyorum hocam. sadece sinirlendim. kusura bakmayın bağırdıysam.." vb vb sonra yerime geçip oturdum sandalyeme ve çalışkan kızlarla 'theories: classic and modern' başlıklı konuyu hazırladık.

bölüm başkanıyla dialogumuz ilginç gelişmişti zaten. derslerde beni duymayan, yok sayan bir kadındı. doğru cevabı tek veren benken beni duymayıp, cevabı alamayınca da "arkada birisi ... diyordu." demiş olmasına inanamamıştım. dersten sonra yanına bir şey sormak için gittiğimde yüzüme bakmadan seri adımlarla koridorda yürüyerek yarım yamalak cevaplar verirdi. buna rağmen derste bana sorular sorar, sıkıştırırdı. tam tarih kestiremiyorum -ama yukarıdaki tartışma dialogundan sonra olsa gerek- iletişimimiz normale, hatta ve hatta iyiye döndü. son kez yanına gittiğimde şöyle bir soru sorabilmiştim:

"hocam neden diye sormayın ama avusturya'dan 3 yıllık yasağım var. bu erasmus'ta vize alırken problem çıkarır mı?"

5 takla atıldı:

düş penceresi 12 Ağustos 2008 11:33  

:)) Böyle hocalar var ise ben onlarla papaz olurum herhalde... :)

Ozan Kayra 12 Ağustos 2008 13:22  

yok bu aslında papaz olmalık bir hoca değil. tam olarak neden kıl kıl davrandığını bilmiyorum ama sanırım beni çözmeye çalışıyordu. hem hocaya çıkıştıktan sonra bayağı iyi oldu aramız. eskisi gibi değiliz artık. =p

düş penceresi 12 Ağustos 2008 15:48  

=)) e bu güzel işte... Çoğu öğretmen ile samimi olamam ben. Olduklarımla da ortak bir yanım muhakkak olur ve o öğretmeni kendime yakın hissederim. Sorunum olmaz... Samimi olamadıklarımla ise ileride daha iyi olamam gibime geliyor... Baştan ipler kopmuşsa sonradan nasıl düğümlenir acaba?... :))
Konu ile alakasız mı konuştum yoksa? :P

Ozan Kayra 12 Ağustos 2008 17:27  

yok alakasız değil, bence.. =p

düğümlenmese nolur ki yani.dersine girip çıkarsın sen de.. =p

düş penceresi 12 Ağustos 2008 20:55  

O bana kafayı takmazsa ben derse girer çıkarım canım sorun değil o kadar da... :))

Web Stats

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP