16 Eyl 2007

sessiz sıkıntı


sıkıntı esrarını koruyan bir işkence mekanizması hala. soluklarla en derine işleyen tek nefes duman; silen, sindiren, çürüten. duvağını kaldırım süprüntülerinden edinen bir bakire gibi bihaberim bu mekânı bana dar eden mahlûkattan.

ah ben...

ah yok oluşumu bana bağlayan kısır ihtişam...

nereden değdin yüzüme öyle duraksamadan, acımadan kestin tin bağlarımı. hadi kurtar beni bu hengâmeden. yırt bedenimi derin hücre çeperlerimden. kanıksamadan akar o kan, düşe düşe çizer portresini boşluğun.

bittiğim tek anda usanır sükûnet sömürmekten havayı. pimini çeker ve patlatır bombasını hayat. tik-tak, tik-tak... saatler geçmişe kayar. başlangıç sonun zamanıdır. yaşlanırken tek yaptığımız başlamaktır. bu yüzden kefenler beyazdır ve bu yüzden intihar eder kimi şairler.

paslan ey tutku! eğril ulu haz!

yaşanan tek anda sil boyayan köpüklerini ellerimden. kavurucu karanlıktayken at üzerinde ne varsa. çıplak gel bana. çıplak koş rüyalarında. kırmızı ellerini gösterme. ne yaparsan yap sakla onları. bir hayvanın derisini sar, belki bir sıçanın. sonra gözlerini ver bana simden bir taşın üstünde. çünkü canım sıkılıyor. çünkü sessiz sıkıntımı canhıraş çığlıklarınla bölmek istiyorum.

0 takla atıldı:

Web Stats

  © Blogger templates The Professional Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP