özlüyorum ve iğreniyorum
seninle ilgili daha neler yazacağım bu bloga bilemiyorum. bu zamana kadar tuttum kendimi okuduğunu öğrendiğim için. artık tutmak istemiyorum içimde. her gün seni anmak, başkalarıyla sevişirken gözümü kapadığımda seni görmek acımı katlıyor. affetmem gerektiğini söylüyor bir arkadaşım. affedersem bu bitecekmiş. affedersem beni boğan bütün bu ıstırap son bulacakmış. elimden gelse keşke birazı, azıcık başarabilsem affedebilmeyi. öyle çok özlüyorum ki ve öyle çok iğreniyorum ki. bunu nasıl anlatırım. karşımda otururken kendimle nasıl bir savaş verdiğimi bilsen. duygularımı saklamak için nasıl kasıldığımı. bir an için siperlerimin parçalandığını sanmıştım. ama sonra o fotoğraf geldi gözlerimin önüne. seni ne zaman düşünsem, seni ne zaman görsem aklıma o fotoğraf geliyor. yüzünde sperm artıkları olan bir fotoğrafı insanlara yollayacak kadar aciz olmanı kabullenemiyorum. aşık olduğum adam meğer 5 mayıs ikibinsekizde ölmüş. bunu kabullenmekte zorlanıyorum. bir yerlerde bir ışık olmalı. umut sen onu korudukça var olur. ama umudumu baltalamak zorunda kalıyorum. düşünüyorum bir şans daha var mı diye. hayır. sen o şansı geri çevireli 10 ay oluyor. arkadaş kalabiliriz sanıyorsun belki- ya da sanıyordun. üzgünüm, düşündüğün gibi modern olmak bu değil. önce yıktığımız duvarları onarmalıyız. yoksa en ufak rüzgarda üşürüz. diyorum ya hiçbir fedakarlık yapmadan birşeylerin olmasını bekleyemeyiz bu hayattan. benim için ne yaptın? gerçekten soruyorum bunu. içinde yaşadığın mücadelenin benim için bir değeri yok. o senin için gerekli, seni ilgilendirir. gururumu daha ne kadar ayaklarımın altında ezeceğimi bilmiyorum. meğer ne gurursuzmuşum diyorum. gururum olsaydı azıcık arar mıydım seni defalarca, yazar mıydım buraya bu cümleleri. bu bir soru değil. bu bir cevap. sen unutursun, bunu ikimiz de biliyoruz, ama seni her zaman seveceğimi söylemiştim. içimdeki aşk ne zaman bitecek bilmiyorum, o bitene kadar seni içimde saklayacağım. başka dudakları öperken acı çekeceğim ama bitecek birgün. buna inanmak istiyorum. buna inanıyorum..
10 takla atıldı:
Aşkın belki biter belki bitmez ama emin ol öfken ya da özlemin biter. Sadece bu yaşanılanların sana bir önyargı yerleştirmesine izin verme...
Dipnot: Değerlisin bundan şüphe duyma:)
elimden geleni yapıyorum inan ki. ama biraz geç sanırım. düzeltmekte çok çok zorlanacağım izler bıraktı bende. en kötüsü de güvensizlik. alışmaya çalışıyorum işte. teşekkür ederim =)
Ayakların altında ezdiğini söylüyorsun ya gururunu, bu kadar severken -ki bu kadar da iğrenirken-, bırak ezilsin ne ezilecekse, hırpalama kendini bu kadar...
Unuttum, bıraktım, konuşmuyorum deyip; kendini rahatlatmaya çalıştığın anlarda, en ummadık yerinden yakalıyor seni geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman. Belki de ihtiyacın olan şey affetmek değil, ne hissettiğini, ne düşündüğünü, gururunu hesaba katmadan, hissettiklerinden pişman olmadan kabullenmektir, ki yapıyorsun belki de sonunda...
Seni anladığımı söylemek gibi bir aptallık yapmayacağım, herkes aşkını farklı yaşar; ilişkiler farklı şeyler katar herkese, farklı şeyler götürür herkesten. Kabul eder misin bilemem ama, en azından acını paylaştığımı söylemek istiyorum sana; çünkü thesaurus'un kalbinin/kişiliğinin bugüne kadar tanıma şerefine erişebildiğim kadarının tertemiz olduğunu ve en güzel şeyleri hak ettiğini biliyorum...
gülümse biraz, ve rahatla, çünkü bitecek bir gün, inandığın kadar biliyorsun da...
herkes kendi yöntemiyle.. benim yöntemim bu galiba. araftayım, biraz acı biraz neşe; kaos bu işte =) teşekkür ederim. beni tanımak şeref diyorsan eğer böyle insanlara sahip olduğum için ben şeref duymalıyım. bazen çekilmez olsam da iyisin feanor. teşekkürler..
çok güzel anlatmışsın içindekileri ama inan bir gün hepsi biter fakat ne kadar unutmak istesende unutulmaz.kahretsin ki birşey,bir an,bir durum hep onu aklına getirir ve alır seni götürür...sevgiler
geçicek ve bitecek bunu sende biliyorsun. içinde kalıcak olan izlerin olacağını bildiğin gibi...ama geçip giderken, biterken senden birşeyler alıp götürmesine izin verme. sen çoğalmalısın çünkü o değerli yüreğinle...
tatlı bir tebessümle donup kaldığın ipek anlar gibi olsa keşke alıp götürecek o anlar. bir şarkı geldi aklıma şimdi:
"çok parçalandım, parçalandıkça çoğaldım
diye inanmazsam nasıl yaşarım?" =)
sanal sexe pek de karşı değilim ama o fotoğrafta yüzündeki 'pis' ifade birçok şeyi yıktı. değmediğini bilmek var, bir de bunu kabullenmek var. ben ikincisinde zorlanıyorum maalesef =)
zamanla şekil değiştirir herşey...
Yorum Gönder